31 Mart 2017 Cuma

Kapadokya Gezi Rehberi

 Bu ay yaptığım en güzel şey Kapadokya'ya gitmekti.Kapadokya'ya daha önce gitmediğim için önceden bir araştırma yapıp gittim.




Hangi tarihlerde gidilmeli? Kapadokya'ya gitmek için yılın özel bir zamanı,belli bir mevsimi yok;ama karasal iklimi göz önüne alırsak en güzel zamanların eylül-ekim,nisan-mayıs gibi olduğunu söylemek mümkün.Biz hava durumuna birkaç hafta önce baktığımızda gidiceğimiz zamanda havanın güneşli olacağını tahmin ediyorduk ama tam olarak "mart kapıdan baktırır,kazma kürek yaktırır" sözünü yaşadık;çünkü hava bir anda bozdu ve kar yağdı.Aslında soğuğu es geçersek hem güneş,hem kar görmüş olduk;bu da anılara ve de fotoğraflara yansımış oldu.


 Ulaşım&Konaklama:Biz Jolly Tur ile gittik ve gerçekten de turdan,rehberden,hatta şoförden bile memnun kaldığımızı belirtmeliyim.Bir yeri ilk kez gezmek için turun daha iyi olduğunu düşünüyorum,daha çok yer gezebiliyor ve biraz daha fazla bilgi sahibi olabiliyorsunuz;aynı zamanda kendi başınıza gezmekten daha avantajlı oluyor.
 Otel için tur size 3-4 farklı seçenek sunuyor,biz taş otelde kalmayı tercih ettik.Kapadokya'ya gitmişken taş otele gitmemezlik olmaz!Mimarisi gerçekten betonarme yapılardan çok daha güzel.Kaldığımız otel:Burcu Kaya Hotel ve 4 yıldızlıydı.Otel konum olarak Ürgüp-Ortahisar'da.Otelden de memnun kaldığımızı belirtmeliyim.



 Nevşehir'de havaalanı olduğunu gezi planı yapmadan önce bilmiyorduk;eğer Kapadokya planı yapıcaksanız uçak+araç kiralama şeklinde ulaşım sağlayabilirsiniz;çünkü toplu taşıma pek yok ve taksi de yaygın değil,taksiler oldukça pahalı.

Kapadokya'da gezilmesi gereken yerler:


Ihlara Vadisi:Vadi içersinde yanardağ oluşumları var.Ortasından Melendiz Çayı geçiyor.Vadiye inebilmek için 400 merdiven inip çıkıyorsunuz;o yüzden de en çok zorlayan yerlerden biri.Giriş için bilet veya müzekarta ihtiyaç var.

400 merdiven.


Melendiz çayı.


Ihlara Vadisi'nin içersinde birkaç tane kilise var.Kapadokya Hristiyanlık dini için önemli bir konuma sahip.




          
Ağaçaltı Kilisesi

 Ağaçaltı Kilisesi,vadide en az yıpratılan resimlere sahip kilise.Günümüze kadar ayakta kalabilmiş.Tarihe sahip çıkabilmede pek iyi değiliz ne yazık ki.

Yeraltı Şehirleri:Kapadokya'da muhakkak görülmesi gereken yerlerden.Birkaç tane yeraltı şehri var.O dönem insanlar savaştan vs kaçmak için yeraltı uzun bir süre yaşamışlar.Muhakkak görülmesi gereken yerlerden kesinlikle.Biz Kaymaklı Yeraltı Şehri'ne gittik.


Kaymaklı Yeraltı Şehri:Bilet veya müzekart ile giriş yapılıyor.Buranın tarihi MÖ.3000 yılına kadar gidiyor.İçerde havalandırma,mutfak,şarap depoları vs gibi birçok şeyi görebiliyorsunuz.


Birçok noktada eğilmek gerekiyor,tünellerden bir insan ancak sığabiliyor.Bu yüzden de gitmişken muhakkak görülmesi gereken yerlerden biri de yeraltı şehirleri.Tansiyon vs gibi rahatsızlığı olanlara girmeden önce uyarı yapılıyor.



Kaymaklı Yeraltı Şehri'nin girişinde birçok hediyelik dükkan var.Buralardan sevdiklerinize ufak hediyeler alabilirsiniz.Kapadokya turistik bir yer olduğu için gezilen birçok yerde bu tarz hediyelikçiler var.



Narlıgöl Krater Gölü:Çevredeki yanardağların etkisiyle oluşmuş bir göl.2500 m2 ve 70 m derinliğe sahip.Çevresinde sazlık var.



Üçgüzeller Mevki:Burası ilkokul kitaplarına kadar girmiş meşhur bir yer.Fotoğraf molası için duruyor birçok insan.Birçok kişi anne-baba-çocuk olarak tanımlıyor ve çıkış noktasında da bir efsane var.


Biliyorsunuz ki bölgedeki bu oluşumlar yanardağ,kül vs ile ve bunlarız rüzgarla aşınması ile oluşmuş.Hasandağ,Erciyes Dağı ve Göllü Dağ;fakat garip bir şekilde bunların doğal oluşum olduğunu inanmayan,insan eli ile oluşturulduğunu söyleyen insanlar varmış(cidden garip).

Turasan Şarap Mahzenleri:Burada şarabın yapımını,saklanışını gördükten sonra şarap tadımı yaptık.Şaşırtıcı olan şey ise buranın 1943'te kurulmuş olması.İsmini kuran kişinin soyadından alıyor.



Birçok şarapları ödül almış,o yüzden gitmişken hem kendinize hem de sevdiklerinize alabilirsiniz.



Kapadokya üzüm bağları ile meşhur.Yöreye özgü emir üzümünden yapılan şarapları denemeniz lazım!

Sinassos-Mustafapaşa Köyü:Burası benim en çok beğendiğim yerlerden biri.Burası bir Rum köyü.Tarihi dokusu,eski mimari yapıdaki evler&yapılar kesinlikle görmeye değer.




Burayı bu kadar popüler yapan şey ise tabiki Asmalı Konak!Asmalı Konak dizisinin çekildiği pansiyon sayesinde burası çok fazla ziyaretçi topladı.

Asmalı konak

Devrent Vadisi:Bu bölgede çok fazla farklı çeşitte oluşum var.Buradaki peri bacaları hayal gücünüze göre farklı şekillere benzetebiliyorsunuz;öpüşen peribacaları,meryem anaya benzeyen veya deveye benzeyen gibi...O yüzden de burası Hayal Vadisi olarak da anılıyor.


Komik olan şey ise;bu devenin etrafında çit olması çünkü Kadıköy Boğa Heykeli gibi gelen herkes üzerine çıkıp fotoğraf çektiriyormuş(şaka değil). :')


Paşabağ Vadisi:Bu bölgede mantar şeklinde peribacaları var.Aynı zamanda bölgede kilisede var.Yürüyüş yolları olduğundan burada yürüyüş yapmak keyifli.



 Burada da yine kilise ve şapel var.Aynı zamanda develerle fotoğraf çektirebiliyorsunuz.


Onyx Taş Atölyesi:Bölgeden mermer-yarı değerli onyx taşı çıkıyor.Birçok tal atölyesi var.Buralardan takı,hediyelik eşya vs bakabilirsiniz.


Çavuşin:Burası da Sinassos gibi eski yerleşim yerlerinden biri.Bu yüzden de çok güzel,eski yapılar var.



Hacıbektaş:Burada türbe ve müze bulunmakta.Şehir merkezine uzak.



Hacıbektaşi Veli'nin sözleri İnsan Hakları Evrensel Bildirisindeki haklar ile benzeştiğinden dolayı aşağıda görüceğiniz şekilde bir tablo-resim vardı.Bir hukukçu olarak ilgimi çekti bu.




Uçhisar Kalesi:Bölgedeki en yüksek nokta.



---



Göreme Açık Hava Müzesi:Bilet ve müzekart ile girilebiliyor.Oldukça büyük bir arazi.İçersinde değişik oluşumlar barındırıyor.Burada da yanlış hatırlamıyorsam 12-13 adet kilisi var.Bazılarının içersindeki resimler oldukça deforme olmuş.




Yeme-İçme:Buraya kadar gitmişken Nevşehir'e özgü testi kebabını tadabilirsiniz.Testi içersinde yapılıyor veya bizi kandırmak için sunarken testi içersine koyuyorlar,bilemiyorum.Biz mimarisi çok güzel olan Uranos Sarıkaya Restaurant'da yedik;iyi değildi lezzet açısından pek;ama mimarisi ve ambiyansı ciddi anlamda güzeldi.Restaurantta garip bir şekilde telefon çekmiyor.Bir de bölgenin üzümlerinden üretilen şaraplarına bakabilirsiniz.
Belirtmem gereken ilginç bir şey var;taş atölyesi,halı atölyesi,çanak-çömlek atölyesi gibi yerlere gittiğinizde yabancı turistlere(tabi biz Türk turistler de dahil) elmalı-yeşil bir çay ikram ediyorlar ve bütün çekikler bizim elmalı çay içtiğimizi sanıyor ne yazık ki.Sonrada çok beğenip bunlardan satın alıp ülkelerine götürüyorlar.


Tabiki de hediyelikçilerden magnet almadan dönmedim;çünkü magnet bi tatil klasiği.Aynı zamanda onyx taş atölyesinden de kendime gümüş takı aldım;çeşit çeşit birçok değerli taştan takı,ev süsü vs vardı.


Kapadokya'da yeme-içme mevzusunda bahsettiğim gibi ve hazır Turasan'a gitmişken yörenin beyaz üzümlerinden yapılan şaraplarından almasam olmazdı.Emir isimli şarabı ödüllü şaraplarından.


Son olarak Balon mevzusuna da değineyim:Biz gittiğimizde kar olduğundan ve birkaç gün önce de bir balon kazası yaşandığından dolayı balona binemedik,daha doğrusu biz binmeyi tercih etmedik;ama bir sonraki gidişimde muhakkak binmek istiyorum.Eşsiz bir deneyim olucaktır.Birçok balon şirketi var.140-180 euro gibi rakamlara binebiliyorsunuz ama tur kampanyası ile 280 tl'ydi.


 Kapadokya hep ötelediğim bir yerdi ama kesinlikle Türkiye'de gidilmesi gereken yerlerinden başında geliyor.Burası ülkemizde değil de Fransa'da olsaydı mesela adamlar deli gibi reklamını yapar dünyaya mal ederdi.O yüzden fırsat yaratııp gidin,ertelemeyin.Hem tam da mevsimi şu aralar.
Umarım gidicekler varsa yararlı bir yazı olmuştur.


Instagram-Snapchat:oznurozdemirrrr